16 Temmuz 2016 Cumartesi

Küflü Gıdalar ve İnsan Sağlığına Etkileri

Ekmek, peynir, sebze ve meyve gibi gıdaların küflü kısmının kesilip kalanını tüketmek pek çok kişinin yaptığı bir seydir. Peki küflenen gıdaların kalan kısmının tüketilmesi ne kadar doğrudur?  Bu yazımızda size bu konu hakkında bilgi vereceğiz.
Küfler çok hücreli ve ipliksi görünümündedir. Bu ipliksi liflerin her birine hif, hiflerin oluşturduğu demete misel adı verilir. Küf hücreleri çoğalırken, birleşerek iplikçikler oluşturur, gözle görülebilecek duruma gelir. Besinde toksin madde oluşturarak, besinleri hasara uğratırlar. Ürettikleri bu toksin maddelere mikotoksin (küf toksini) denir. Küflerde diğer mikroorganizmalar gibi üreyip, çoğalabilmek için su ve oksijene, karbon ve azotlu maddelere, mineral ve vitaminlere ihtiyaç duyarlar. Bağışıklık sistemini zayıflattığı için karaciğer, böbrek, kas ve sinir sisteminde, hormon sisteminde bozukluklara felç ve kansere yol açmaktadır.
Ekmeğinizin yüzeyindeki, meyvelerinizin içerisindeki noktacıklı veya gruplar halindeki küfün arkasında sandığınızdan çok daha fazlası bulunmaktadır. Genellikle yiyeceklerimizin üzerinde gördüğümüz ve küf olarak adlandırdığımız renkli kısımlar, buna neden olan mantarların üreme hücreleridir (sporlarıdır). Küfe neden olan mantarların geri kalanı ise, besinlerin içerisine doğru dallanıp saçaklanarak gider ve gözle görülmesi mümkün değildir. Dolayısıyla yiyeceklerinizin üzerinde gördüğünüz küf, ''buzdağının sadece görünen yüzü'' olduğu için o kısmı kesip atmanız mantarlardan tamamen kurtulmuş olmanız için yeterli değildir. Eğer böyle bir uygulama yapıyorsanız bol bol küf yiyorsunuz demektir.
Uzmanlar, küfün tüm besine yayıldığını ve bunun  yenmesi durumunda zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerttiğini, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açtığını söylemektedir. Buğday ve ürünleri başta olmak üzere tüm hububat ürünleri pirinç,fıstık fındık gibi besinlerde küflenmeyi başlatan mantarlar ''aflatoksin'' denilen zehri oluşturur. Etkisini hemen göstermeyen aflatoksin, vücudun zamanla bağışıklık sistemine ve özellikle karaciğere zarar verir.

Küf Yenirse Ne Olur?
Aflatoksin vücuda alındıktan sonra, karın ağrısı, kusma, kalp, karaciğer ve böbreklerde yağlanma koma ve ölüm gibi sonuçlar doğurabilir. Küf yenir mi sorusuna verilebilecek cevap, bütün küflerin yararlı denilip tüketilmeyeceğidir. Ülkemizde özellikle Doğu Anadolu bölgesinde küflü peynir lezzetli olduğu için çok tüketilmektedir. Bu lezzetleri sevenler, özel olarak üretilmiş peynirleri tüketmelidirler. Mavi küflü rokfor, gorgonzola ve stilton gibi peynirler küf kullanılarak özel olarak üretilir. Bu tür peynirlerin insan sağlığı açısından zararı yoktur.

Gıdaları Küflenmeden Nasıl Koruyabiliriz?
-Bulaşık bezleri, havlular, süngerler ve diğer temizlik malzemeleri temiz olmalıdır. Küf kokusu bu malzemelerin etrafa küf yaydığını göstermektedir.
-Temizleyemediğiniz veya yıkayamadığınız temizlik malzemelerini kullanmayın.
-Gıdaları servis ederken muhtemel havadan bulaşma riskine karşı üstünün örtülü olmasına dikkat edin.
-Çabuk bozulabilen gıdaları buzdolabı dışında 2 saatten fazla bulundurmayın.
-Açılan ve çabuk bozulabilen konserve ürünleri saklama kaplarına koyarak hemen buzdolabına kaldırın.
-Artan yemekleri 2-3 gün içerisinde küf oluşumuna fırsat vermeden tüketin.
-Et, sebze ve unlu, hamurlu yiyecekler ayrı kesme tahtalarında ve ayrı araç-gereçler kullanılarak hazırlanmalıdır. Böylece çapraz kontaminasyon önlenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder