
Tıbbi olarak pre diyabet olarak adlandırılan ''gizli şeker'' diyabet öncesi anlama gelir. Gizli şekerin diyabete dönüşmemesi için, bu kişilerin ilk olarak Endokrin uzmanına danışmaları takiben, sağlıklı beslenmeleri, kilo vermeleri ve spor yapmaları gerekir. Gizli şeker hastası olup olmadığınızı kan şekerinizi ölçtürerek öğrenebilirsiniz. Açlık kan şekeriniz 100-125 mg/dl arasında ya da tokluk kan şekeriniz 140-199 mg/dl arasında bulunmuş ise gizli şeker hastası olabilirsiniz. Gizli şekerin altında yatan en önemli sebep insülin direnci tanımlanıp kontrol altına alınmaz ise, bir süre sonra klinik diyabet gelişim gösterebilir. Hızlı yemek yeme, açlıkta fenalık hissi, sinirlilik, çarpıntı, tatlı krizleri, yemekten sonra yorgunluk ve uyku gizli şekerin habercileri olabilir. Bu bulgular varsa erken tanı için hemen bir hekime başvurun ve kesinlikle ertelemeyin.
İnsülin Nedir?
Kandaki glukozun hücre içerisine girerek hücrede oksidasyonu ve karaciğerde glukojene çevrilerek depo edilmesini sağlar.
- İnsülin yetersizliğinde, glukoz kullanılmadığı için kandaki düzeyi artar.
- Bu durumda enerji, yağ ve proteinlerden karşılandığı için keton cisimlerin miktarı artar.
- Bu belirtilerle ortaya çıkan metabolik bozukluğa şeker hastalığı ''DİYABET'' denir.
- İnsülin yetersiz ise hastalık insüline bağımlı (Tip1) diyabet olarak tanımlanır.
- Bazı durumlarda insülin yeterli salgınlanmasına karşın etkisi azdır.
- Bunun, insüline bağımlı olmayan (Tip2) diyabet denir.
- En önemli nedeni şişmanlıktır.
Spor tek başına kesinlikle bir çözüm yolu değildir. Ancak, sağlıklı bir beslenme programıyla beraber etkin bir çözüm yolu olabilir. Sağlıklı beslenmenin tek koşulu, dengeli ve vücudun ihtiyacı olan tüm besinleri kapsayacak integral beslenme modelidir.-Kan glikozunu hızla yükselten ( glisemik indeksi yüksek) şekerli ve karbonhidratlı gıdalardan kaçının.
-Vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar yağ alın,
-Hipoglisemik (kan şekerinin olması gerektiğinden daha düşük olması durumu) atakları önlemek için glisemik indeksi yavaş karbonhidratlar ve ara öğünler tercih edin.
-Omega 3 açısından zengin olan gıdaları tüketin.
-Kahve ve siyah çay yerine, günde 1-2 fincan adaçayı, yeşilçay veya ıhlamur gibi bitki çayları için.
*Herşeyden önce, her yıl düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapılması ve doktor kontrolleri altında tedavi yöntemlerinin uygulanması gerektiğini unutmayınız. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder